Değerli meslektaşlarım,
Bugün 14 Mart…
13 Mart gecesi yaşanan terör olayı sanki bizim bağrımıza düştü gibi hissediyorum ben. İnsanı yaşatmayı, acısını azaltmayı ve tüm insanlığa daha sağlıklı bir yaşam sunmayı ilke edinen kutsal mesleğimizin mensupları olarak, en zor koşullarda hizmet vermeye alışkın bizlere bile, bu kadarı fazla geldi. Niyeyse bu seferkini doktorlara yapılan bir eylemmiş gibi düşünmekten kendimi alamadım.
14 Mart Tıp Bayramı günü olan bugün, yapılması beklenen kutlamalar ertelendi doğal olarak ama, burukluğumuz ne zaman geçecek bilmiyorum. Dünkü olay canımızı bir kez daha acıttı ama aslında fark ettiğim şu ki; terör saldırılarını kınamaktan, yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa dilemekten, bu son olsun demekten yorulduk artık.
Hekimlerimize daha çok görev düştüğünün bilincinde olduğumuzu, Hekimlik görevini her şart altında yerine getirdiğimizi ve getirmeye devam edeceğimizi biliyorum. Ancak; biz de insanız tabii.. Herkes gibi üzülüyor, ağlıyor ve mutsuz oluyoruz. Terör olaylarından hemen sonra memleketin pek çok yerinden arayıp nasıl olduğumuzu soran arkadaşlarımıza, yakınlarımıza “iyiyiz” demeye artık utanıyoruz.
Bir taraftan ayakta durmamız gerekliliğinin bilincindeyiz diğer taraftan ise kolumuz kanadımız kırık, kalbimiz hüzün dolu, beynimiz uyuşuk. Artık doğum günleri, düğünler, nişanlar, mezuniyetler gibi mutlu olayları bile gözümüz görmez hale geldi veya kutlamaya utanır duruma geldik. Tüm bunlara rağmen bayramı kutlayacak halimiz kalmamış olsa da, yurdumuzun her yerinde özveri ile hizmet veren tüm meslektaşlarımın tıp bayramını gelecekte daha iyi günler umuduyla kutlamak isterim.
Tüm zorluklara rağmen ülkemize ve varlığımıza sahip çıkalım, gelecek nesiller için sağlam duralım ve umudumuzu yitirmeyelim ne olur!.
Beraber daha güçlü olduğumuzu hiç unutmayalım.
Saygı ve sevgi ile…
Dr. Figen Özgür
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı